Büyüyen çocuklarımıza organik ürün kullandırmaya nasıl devam
edeceğiz? Çok hızla tüketilen bir dünyada yaşıyoruz. Çocuklarımızın hızına
yetişmek zor. 10 yaşına gelen oğlum artık itiraz ediyor ve kendi beğenilerine
göre alışveriş yapmak istiyor. Geçtiğimiz sene başladı postacı çantası
istiyorum diye. Halbuki birinci sınıfa başlarken Danimarka’dan aldığımız çanta
hala taş gibi. Üstelik de çok kaliteli bir ürün, recycle malzemelerden elde
edilmiş falan filan. Ama sırt çantası şimdi moda değil mi acaba diye bakıyorum
her yerde zebil sırt çantası var. Peki bizim oğlanın derdi ne diye düşünürken
gördüm ki büyük sınıflardaki erkek çocuklarının çoğunun çantası postacı
çantası. Yazın bir iki postacı çantası istiyorum diye bıdı bıdı yaptı dedim ki
okula başlarken bakarız. Neyse bir hafta sırt çantası ile gitti derken aile
büyüklerinden gelen okul harçlığını çantaya çevirmek konusunda ısrar etti. 1
yıl oyalamışım fark ettim ki eninde sonunda o postacı çantasını alacağım. En
iyisi daha fazla kendisinin kafasını bununla meşgul etmeyeyim de dersleri ile
ilgilenmeye başlasın diye cumartesi günü gidip postacı çantasını aldık. Fakat
çanta kendisine büyük. Israrla o koca çantayı takıp okula gidiyor. Bu da onun
tercihi. Markasını kendisi seçti, gösterdiğim bilimum ürüne ezik, çirkin, bu ne
çakma mı şeklinde yaklaştı. Markaları çok bildiğinden değil bu arada enteresandır çok bilindik bir spor markasının ürününe ezik, yine bilindik bir markanın ürününe de çakma dedi. Aslında bunların hepsinin alt yazısı bunları beğenmedim, kalitesi kötü ben kendi bildiğimi, beğendiğimi istiyorum. Sonuç kendi gözüne bir yıl kadar önce kestirdiği çantayı
aldı. Bana da eskimemiş çantayı yıkayıp paklayıp seyahat için kullanmaya hazırlamak düştü.
Yeni nesil çocukların kendi tercihleri var, beğenileri var. Organik ürün
üreticileri bu hikayeyi iyi okuyamazlarsa yıl boyu 3-5 organik meraklısına ürün
satmaktan ileri gidemezler. Biz de organik ürün bulalım diye ortalıkta dolanıp
dururuz.