3 Nisan 2010 Cumartesi

Biz de %100 pamuklu giydiriyoruz zaten...

%100 organik tekstil üretimini yıllardır yapıyorum. En sık karşılaştığım tepki aaa biz zaten %100 pamuklu giydiriyoruz. Hiç sentetikli giydirmiyoruz. Pamuklu demek doğal demek organik demek işte canım. Daha bunun sertifikası da ne demek oluyor. Bazen de ah evladım sizler bizler organikle mi büyüdük ne gerek var buna. Özelikle anneanne, babaanne tepkisi.
Vallaha yazayım da içim rahatlasın. Aslında bizlerin zamanındaki tekstil ürünleri neredeyse organikti hele hele şimdinin anneanne babaannelerinin dönemindeki tekstil organik sayılırdı. Zira şöyle açıklayayım tarımda ve tekstilde kullanılan kimyasal son 20-25 yılda bu kadar çok arttı. Bu da ne demek oluyor eskiden üretilen ürünler daha bir az kimyasal ile üretiliyordu. Dİyceksiniz ki hadi domatesin, salatalığın organiğini anladık da bu atletin, külodun, bodynin organiği nasıl oluyor. O zaman bir kaç kısa teknik bilgi vermek istiyorum izninizle.
Tüm dünyadaki tarım üretimi içinde pamuğun payı yaklaşık %3. Tüm tarım için kullanılan zararlı ilaçlar, kimyasallar, pestisidlerin %16'sı bu pamuğa kullanılıyor. Bu kimyasallar da öyle sadece üretimin yapıldığı tarladaki ilacın sıkıldığı pamuğun üstünde kalmıyor. Toprağa geçiyor, yeraltı sularına geçiyor, hava ile çevreye yayılıyor. Bu kullanılan kimyasallar yüzünden dünya sağlık örgütü verilerine göre her yıl 20bin pamuk işçisi kanser oluyor, solunum yetmezliği yaşıyor, ölüyor ya da çalışamaz hale geliyor. Diyelim ki bizim için önemli değil bu insanların ne yaşadıkları. O ilaçlar pamuğun liflerinde kalıyor. O pamuktan iplik, o iplikten kumaş ve o kumaştan bir iç çamaşırı yapılıyor. Onu bir güzel bembeyaz yapmak için ağır kimyasal ile ağırtıyorlar. Pürüpak beyaz atlet vatana millete hayırlı olsun. Onu alıyoruz sözüm ona bir defa yıkıyoruz neyle konvansiyonel toz deterjan zimzim, güçlü topcuklar, leke sökücü profesyonel ile. Bir de yumuşatıcıyı basıyoruz oooh 4 hafta kokusu geçmesin diye iyice bir kalıcı koku için biraz daha kimyasal yüklemesi. Ardından onu çocuğumuza giydiriyoruz. Çocuk terliyor ve o giydiği kıyafetin üzerindeki tüm kimyasallar ter ile reaksiyona giriyor ve çocuğumuzun hücreleri tarafından emiliyor. Bu kimyasallar maalesef mikrop gibi zaman içinde bağışıklık sistemimizi güçlendiren ona göre bir savuna mekanizması kurabildiğimiz birşey değil. Bu kimyasallar zaman içinde birikiyor birikiyor birikiyor ve vücutta çeşitli değişikliklere yol açıyor. Bu da vücudun ya da genetik yapımızın en zayıf olduğu yerlerden başlıyor. En iyi ihtimalle allerjik oluyor, kimi egzama daha ileri boyutlarda da kanser vakaları. Maalesef çok üzücü ama gerçek.
Hani demiştim ya çevreci aktivist bir anne olmaya çalışıyorum diye aslında farkındayım organik deyince pahalı algılanıyor. Sadece alımgücü yüksek insanlar alışveriş yapabilir gibi geliyor ama aslında değil. Birçok ürün var organik olup da çok pahalı olmayan. Daha sonraki dertleşmelerimde onları da yazarım neler olduklarını.
Önemli olan nokta şu aslında %100 pamuklu bu diye giydirdiğiniz ürünlerin çok da masum olmadığını bilmekle başlayabiliriz bu çevreci aktivist anne olma serüvenine. Umarım yazdıklarımla bunaltmıyorumdur. Ama daha yeni başladık. %100 organik ne demek. Sertifika ne demek. Bir ürünün organik olup olmadığını nasıl anlayacağız. Doğal ürün, naturel ürün ne demek. Organik ile aralarındaki fark nedir. Her gün bir konuda yazmak istiyorum. Bu konularda bilinen yanlışları yazarak içimi rahatlatmak istiyorum. Sizler de okursanız ne mutlu bana.
Sevgiyle kalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder